Emine Erdoğan, Yeşilay Danışmanlık Merkezi Sempozyumu’na katıldı
17.05.2022
Yazdır Yazıları Büyült Yazıları Küçült
Emine Erdoğan, Yeşilay Danışmanlık Merkezi Sempozyumu’na katıldı
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan, JW Marriott Otel’de düzenlenen, Yeşilay Danışmanlık Merkezi (YEDAM) Sempozyumu’na katılarak, bir konuşma yaptı.
Emine Erdoğan, konuşmasında, YEDAM’ın zaman içinde çok yol kat edip, hızla büyüdüğünü, salgın öncesinde 36 olan merkez sayısının, bugün 105’e ulaştığını söyledi.
Yeşilay’ın faaliyetlerine büyük önem verdiğini dile getiren Emine Erdoğan, “Yeşilay, benim gönlümde umudun ve yeniden doğuşun adıdır. O yüzden, bugün burada sizlerle tekrar buluşmak, benim için memnuniyet verici. YEDAM Sempozyumu’nun sonuçlarının şimdiden hayırlı olmasını diliyorum” dedi.
İnsanların bilinçlerinin berraklığını çeşitli sebeplerle kaybettiği, bağımlılık çeşitlerinin gittikçe arttığı bir dünyada yaşandığına işaret eden Emine Erdoğan, “Bağımlılıklar, tüm alt başlıklarıyla dünyanın müşterek sorunlarından birini oluşturuyor. İnsanın bireysel sağlığından başlayarak, toplumsal sağlığı tehdit ediyor. Bu durumun sonuçlarını, sönen hayatlar, dağılan aileler ve azalan toplumsal huzur olarak görüyoruz” diye konuştu.
Bağımlılıkların insanları fiziksel olduğu kadar, zihinsel, ruhsal ve sosyal açıdan da etkilediğine dikkati çeken Emine Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Şahsi sandığımız bağımlılık, zaman içinde toplum için büyük bir tehdit unsuruna dönüşür. Dolayısıyla bağımlılıkların farkına varmak, önleyici çalışmalar yürütmek yani sonu bağımlılığa varacak yolları en başında kapatmak hepimizin görevidir. Bağımlılık dediğimizde önce aklımıza birey ve bireyin sıkıştığı bir cendere geliyor. İlk bakışta yalnızca bağımlı kişinin gerek fiziksel gerekse ruhsal sağlığı üzerindeki olumsuz etkileri görüyoruz. Hâlbuki bu bağımlılıkların sonu aile içi şiddete, bir ailenin ekonomik felakete uğramasına ve dağılmasına dahi sebep olabiliyor. Toplumsal sonuçlar doğuruyor. Yani bireysel bağımlılıklar, toplumsal huzuru da doğrudan etkiliyor. Birçok bağımlılığın, suça giden kestirme bir yol olduğunu biliyoruz. Bağımlı bireyler yaşamsal işlevlerini kaybederken, tedavi süreci iş gücü kaybına neden oluyor. Ayrıca, sağlık, sosyal güvenlik, adalet ve ceza sistemleri üzerinde ekonomik yük kadar iş yükü de oluşturuyor. Kısacası bireyden başlayarak topluma ve kamuya büyüyerek yayılan bir sorunlar yumağı hâline geliyor.”
“HER YIL 7 MİLYONDAN FAZLA İNSAN, TÜTÜN KULLANIMINA BAĞLI HASTALIKLARDAN HAYATINI KAYBEDİYOR”
Emine Erdoğan, bağımlılıkların birçok çeşidinin olduğunu da hatırlatarak, “Mesela dünyada 1 milyarın üzerinde sigara bağımlısı insan olduğu biliniyor. Dünyada her yıl 7 milyondan fazla insan, tütün kullanımına bağlı hastalıklardan hayatını kaybediyor. Bu hastalıkların hepsi önlenebilir hastalık kategorisinde. Sigara kullanımı o kadar yaygın hâlde ki dünyada 700 milyon çocuk sigara dumanına maruz kalıyor. Sigara kullandığı için değil dumanına maruz kaldığı için hayatını kaybeden çok fazla insan var. İşin kötüsü, bu bağımlılık türü toplum tarafından da kabul görüyor. Öyle ki ‘sigara molası’ diye bir olguyu kültüre yerleştiren bir anlayış geliştirmiş durumdayız” ifadesini kullandı.
Aynı şekilde alkol bağımlılığının, çeşitli kanserlerden ruhsal bozukluklara kadar 60’a yakın hastalığa neden olduğunu, şiddet, suça eğilim, trafik kazaları, ekonomik ve sosyal sorunlar gibi yıkıcı etkileri olan sonuçlar doğurduğunu anlatan Emine Erdoğan, bunların bağımlı olan kişiden çok daha fazla insanı tehdit eden sonuçlar olduğunu dile getirdi.
Emine Erdoğan, “Bağımlılıkları mutlaka halk sağlığı bakımından da değerlendirmemiz gerekiyor. Madde bağımlılıklarının tuzağına düşürdüğü insanları, aileleriyle beraber tarifsiz bir felakete sürüklediğini biliyoruz” görüşünü paylaştı.
“HAYATIMIZI KOLAYLAŞTIRAN TEKNOLOJİNİN KENDİSİ ARTIK BİR BAĞIMLILIK OLDU”
2017’de danışanların anneleriyle bir araya gelip, acı dolu insan hikâyeleri dinlediğini anımsatan Emine Erdoğan, “Ne acı ki, bağımlılıkların pençesinde ömür sürenlerin yaş ortalaması her geçen gün daha da düşüyor. Hatta çocuk yaştaki evlatlarımızın hayatları kararıyor” sözlerini sarf etti.
Bağımlılıkların çeşidini arttırdığını, şeklinin değiştiğini vurgulayan Emine Erdoğan, “Değişen dünya, beraberinde yeni bağımlılıklar üretiyor. Hayatımızı kolaylaştıran teknolojinin bizatihi kendisi artık bir bağımlılık oldu. Bilinçsiz ve aşırı internet kullanımı, sosyal medya, dijital oyun, çevrim içi alışveriş, çevrim içi kumar gibi birçok yeni bağımlılığı hayatımıza soktu. Dünya Sağlık Örgütü, 2018’de dijital oyun bağımlılığını ‘ruhsal sağlık problemi’ kategorisine aldı ve ‘oyun rahatsızlığı’ olarak isimlendirdi” değerlendirmesinde bulundu.
Sorunlarla mücadelenin, sorunun köküne inmeyi gerektirdiğini belirten Emine Erdoğan, şöyle devam etti: “Bireysel ve toplumsal hayatımızı tehdit eder hale gelen ve sürekli çeşitlenen bu bağımlılıkların kaynağını el birliğiyle bulmalıyız. Modern çağın insanları, özgürlükleri en üst düzeyde talep ediyorlar. Bireyselleşme öne çıkıyor. Ancak özgürleştiklerini sanırken, ellerine ayaklarına kendi rızalarıyla geçirdikleri görünmez kelepçe ve prangalardan habersizler. Geleneksel değerlerden ve geleneksel kurumlardan bir kopuş söz konusu. Yakın ilişkilerimiz zayıflıyor, maddelerle ya da teknolojiyle köle efendi ilişkisi kuruyoruz. Ne yazık ki köle olan taraf insan oluyor. Oysa gerçek özgürlük, her türlü prangadan azade olmaktır.”
Emine Erdoğan, bağımlılıklarla mücadelenin çok yönlü yürütülen bir çalışma olduğunu kaydederek, “Tıbbi yaklaşımlardan, adli önlemlere kadar birçok kurum ve paydaşın koordinasyonunu gerektiriyor. Ancak şu bir gerçek ki en önemli mücadele, önleme çalışmalarıdır. Kendini dijital oyunların dünyasında kaybeden gençlere yeniden kendi benliklerine ulaşabilecekleri haritaları sağlamamız lazım. Şüphesiz, herkesin modern dünyanın ruhlarımızda açtığı boşluğu doldurmaya ihtiyacı var. Yeşilayımız bu noktada gerçekten takdire ve alkışa şayan işler yapıyor. İnsan onurunu gözeten, insanın saygınlığını esas alan yaklaşımıyla hayat yolunda ayağı tökezleyen kardeşlerimizin, çocuklarımızın elinden tutuyor” düşüncesini dile getirdi.
Yeşilay Danışmanlık Merkezlerinde çalışan klinik psikolog, sosyal hizmet uzmanı ve halkla ilişkileri uzmanlarından oluşan 503 kişilik sağlam bir ekip olduğuna işaret eden Emine Erdoğan, danışanlara ücretsiz ve yüz yüze hizmet sunulduğunu anlattı.
Salgın döneminde yürütülen özel çalışmalar için de YEDAM’ı tebrik eden Emine Erdoğan, “Yeşilay Danışmanlık Merkezi Kovid-19 Psikolojik Destek Hattı’nı kurarak, salgın döneminde yoğun kaygı ve psikolojik rahatsızlık belirtisi gösterenlere derman oldular. İlaveten bu süreçte tütün bağımlılığına karşı özel çalışmalar yürüttüler” bilgisini verdi.
“BAĞIMLILIKLARIN, İÇ DÜNYAMIZDAKİ ÇİÇEKLERİ SOLDURMASINA ASLA İZİN VERMEYELİM”
Emine Erdoğan, hayatın inişleri ve çıkışlarıyla herkes için zorlu bir kulvar olduğuna dikkati çekerek, şunları kaydetti: “Bazen ayaklarımızın bizi taşımadığı, hayat yükümüzün omuzlarımıza ağır geldiği, derdimizin kalbimizden taştığı zamanlardan geçeriz. İşte manevi gücümüzün en çok azaldığı o anlarda hatalara düşmek de insanlar için. Önemli olan düştüğümüz yerden yeniden ayağa kalkmak, birbirimize anlayış göstermek, hatalarımızı sevgi ve merhametle düzeltmektir. Bizler toplum olarak birbirine omuz veren, dayanışmayı bir ruh olarak giyinmiş insanlardan oluşuyoruz. Bu kültür, tüm kurumlarımızda kendini hissettiriyor. Çok şükür ki merhamet en belirleyici politikamız. Bu insancıl yaklaşımla, tüm kardeşlerimizin ve ailelerinin yanındayız. Bağımlılıkların, iç dünyamızdaki çiçekleri soldurmasına asla izin vermeyelim.”
Emine Erdoğan, başta Yeşilay olmak üzere programda emeği geçenleri de tebrik etti. Yeşilay Genel Başkanı Mücahit Öztürk de konuşmaların ardından Öztürk, Emine Erdoğan’a hediye takdim etti. Yeşilay ve YEDAM tanıtım filmi gösteriminin de yapıldığı program, aile fotoğrafı çekiminin ardından sona erdi.
Tüm Haberler
kaynak:https://www.tccb.gov.tr/haberler/410/136922/emine-erdogan-yesilay-danismanlik-merkezi-sempozyumu-na-katildi-